Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica

Antibiotic prophylaxis for open fractures

AOTT 1993; 27: 287-290
Read: 607 Downloads: 390 Published: 20 April 2021
Abstract

In this review article, antibiotic prophylaxis for open fractures are considered. The risk of infection in acutely traumatized patients with open fractures is considerable Subeguent complications may include chronic sepsis (10-24%), delayed or failed union of the fracture (9-23%), functionalloss (50%), amputation (18%) and deformity, often resulting in prolonged and repeated hospitalizations. Success or failure in preventing infection depends to a great extent on appropriate surgical management, such as adeguate debridement, irrigasyon, and, if possible, primary skin closure. There are several identifiable sources of infection, however, that may be beyond the control of the surgeon. For example, traumatic injuries are freguently contaminated with organisms that colonize the skin or are introduced during injury. In fact, 70% of open fractures are contaminated at the time of traumaa. Staphylococcus is the most common infecting organism, although other gram ppositive and gram negative organisms may be found. In addition, malnutrition due to post-injury hypermetabolism may also supress inflammatory responses and cell-mediated immunity. In recent years, antibiotic prophylaxis has been used as an adjunct to appropriate surgical management to prevent infections in open fractures. Although there are many antimicrobial agents available, there are few guidelines for assessing their value in patients surgically treated for open fractures. This article will review the published literature on antibiotic prophylaxis in open fractures and examine current practices andoptions available to the physician. The suitability of regimens with a broader spectrum will be discussed in this article.

Özet

Bu derlemede açık kırıklarda profilaktik antibiyotik kullanımı ele alınmıştır. Akut kırıklı hastalarda, yüksek infeksiyon riski ve bunu takiben sepsis (% 10-24), kırığın geç kaynaması veya kaynamaması (%9-33), fonksiyon kaybı (%50), deformite, amputasyon (%18) ve yatak işgal oranının uzaması hatın sayılır orandadır. İnfeksiyonu önlemedeki başarı veya başarısızlık yeterli debridman, irrigasyon ve eğer mümkünse primer kapatma gibi uygun cerrahi tekniklere bağlıdır. Ancak cerrahın kontrolünde olmayan bir çok infeksiyon kaynağı olabilir, travma esnasında sıklıkla bulaşma olur ve aslında bu esnada açık kırıkların %70 i infekte hale gelir. Stafilokoklar, infeksiyondan en sık sorumlu olan mikroorganizmalar olmakla birlikte, gram negatif ve pozitiflerde etken olabilirler. Ayrıca, yaralanma sonrası hipermetabolizm nedeniyle beslenme bozukluğu olacağından, inflamatuar cevap ve hücresel immünite baskı altına alınmış olabilir. Son yıllarda açık kırıkların tedavisinde, infeksiyonu önlemede cerrahi tedavinin yanısıra antibiyotik profilaksisi de kullanılmaktadır. Mevcut pek çok antimikrobiyal ajan olmasına karşın, açık kırıkların cerrahi tedavisinde kullanılanlar için bir kaç değerlendirme yöntemi mevcuttur. Bu makalede bilimsel araştırmalar ve hekimlerin seçimlerine göre açık kırıklarda antibiyotik profilaksisi literatür ışığında gözden geçirilmiştir ve geniş spektrumlu ajanların uygunluğu tartışılacaktır.

Files
ISSN 1017-995X EISSN 2589-1294