Abstract
Large soft tissue dissection and bone resection may be necessary in the limb sparing surgery and as a result, skin necrosis may develop in the postoperative period. The aim of this study is to investigate the efficacy of peroperative fluorescein angiography in prediction postoperative skin necrosis. Between June 1993 and April 1997, a prospective study is performed in randomly selected 28 tumor patients. Twelve of the patients were osteosarcoma, 3 were Ewing sarcoma. The rest of them was consist of different tumor categories such as aggresive fibromatosis, giant cell tumor or other malignant type tumors. Fluorescein infusion was given (Cibaviscon ophtalmics 0.5/5 mg % 10 - 400 cc Serum physiologic) after completion of the resection of the tumor. Infusion solution were applied dosage of 15 mg/kg via intravenous route. Infusion rate was 10 drops per minute. After 30 minutes, incisional skin flaps were examined with naked eye peroperatively under ultraviolet light (3600 A). Skin margin, with blue and dark green colour was recorded as suspected area. Four deep and 3 superficial skin necrosis were determined. All patients with skin necrosis had suspected area greater than 1 cm. No false positive and negative results was encountered. Relationship between various parameters such as tumor diameter, amount of resection and skin necrosis. Results were found to be statistically insignificant. As a results; fluorescein can safely be used in the limb salvage operation peroperatively without any complication. This monitorisation method is an effective way to predict the skin necrosis.
Özet
Ekstremite kurtarıcı operasyonlar sırasında sıklıkla geniş doku diseksiyonu ve rezeksiyonu gerekmekte ve bunun sonucu olaruk post-op dönemde cilt nekrozları ile karsılaşılabilmektedir. Çalışmamızda, post-op dönemde oluşabilecek ciltnekrozunun ameliyat sırasında kullanılan fluorescein ile önceden tahmin edilip edilemeyeceği araştırılmıştır. Kliniğimizde 1993 Haziran ve 1997 Nisan tarihleri arasında, ekstremite kurtarıcı operasyon uygulanan olgulardan rasgele seçilmiş 28 tanesine bu yöntem uygulanmıştır. Olgularımızın 12 si osteosarkom, 3 ü ewing sarkomudur. Geri kalan 13 ü ise agresif fibromatozis ve dev hücreli tümör tanılı 2 olgu ve değişik tipte malign tümörlerdir. Olguların tümüne operasyonun rezeksiyon kısmı tamamlandıktan sonra, intravenöz yoldan 15 mg/kg olacak şekilde ve 400 cc serum fizyolojik içerisinde steril fluorescein (Cibaviscon ophtalmics 0.5/5 mg %10) verilmiştir. İnfüzyon hızı dakikada 10 damla olacak şekilde ayarlanmış ve infüzyon bittikten 30 dakika sonra ultraviyole ışık kaynağı (3600 A) altında çıplak gözle insizyon kenarları incelenmiştir. Yara dudaklarında koyu-yeşil mavi renkte görülen ve 1 cm den daha geniş alanlar şüpheli bölge olarak kaydedilmiştir. 28 olgudan 3 ünde yüzeyel 4 ünde derin nekroz görülmüştür. Nekroz görülen olguların tamamında operasyon sırasında l cm den daha geniş fluorescein tutulmasında bozukluk olduğu görülmüştür. Tümör büyüklüğü ve rezeksiyon miktarı ile nekroz ilişkisi araştırılmış ve anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç olarak ameliyat sırasında uygulanan fluorescein post-op dönemde oluşacak cilt nekrozunun tahmininde kullanılabilecek ucuz ve etkili bir yöntem olduğu saptanmıştır.